2 Ağustos 2012 Perşembe

Yolcu Yolunda Gerek

Yolcu ettik, canım MHRMH'ımı ve damadım Aydın'ı bu gün saat 13.00'de Çorum'a gitmek üzere Marmaris'e yolcu ettik.

20 gün boyunca şen şakrak geçirdiğimiz günler sona erdi. Şrf ile kaldık mı dağ başlarında yalınız...

Ne işin vardı MHRMH yaa, ne güzel yıllardan beri beraber gider gelirdik... Ama kazın ayağı öyle değilmiş, Dlr'm seni de çok özledim, sen de işlerinden dolayı yoktun bu sene.

15 güne kadar da Şrf gidecek, ULAN ARKADAŞ BEN NE YAPAYIM BURALARDA LAN...

Kahretsin bee, bütün suç bende zaten. Evlenmekle hayatımın en büyük yanlışını yaptım. Otur lan oturduğun yerde tek başına, ne işin var senin çoluk çocukla...

Ah elimde olsa hemen şimdi şu beyaz kedinin yavrusu olurdum, ne derdim olurdu ne tasam... Muzaffeeeeer Köpek kardeşim ahh keşke senin gibi yalnız olabilseeeeeem...

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Hahaha çok yaşa sen abi :) Çok haklısın yalnızlık çok zor bir meslek.Atsan atılmıyor satsan satılmıyor.Bende bu kış ve bundan sonra okul zamanları 9 ay hep yalnız olacağım.Neden dersen Mustafa bu senden itibaren yatılı okuyacak. Nacininde varlığı yokluğu belli değildir :(Şimdiden ne yapacağım diye dertleniyorum. Ama elden ne gelirki :(......

selamlar...

mercan

ÇAĞATAY dedi ki...

Mustafa ne yapacak acaba tek başına? İnşallah hemen alışır da sizin gözlerinizi de arkada bırakmaz.

Şrf'nin de izni bitmek üzere, ben şimdiden kara kara düşünmeye başladım ne yapacağım diye...

Ben bademleri bitirdim gibi bir şey, arkadaşlarım Muhammet amca, Fethi amca, Rodoslu İsmail ve Abdullah amca bu gün başladılar bademe. Onların arazisi çok, günlerce çalışırlar şimdi, benimle oturacak zamanları olmayacak, kendi başımın çaresine bakmak zorunda kalacağım.

MHRMH'lar Çorum'a varmışlar telefon ettiler sabah 07.00'de 18 saatte gitmişler. Hava çok soğuk, yağmur yağıyor diyor. Ben şimdi Şrf'le gitsem ne yaparım oralarda. Ekimin sonuna kadar kalmayı düşünüyorum ama tek başıma çok zor olacak. Çorum'dan Elvan abiyi çağırıyorum yanıma, onunda işleri başlarından aşmış, velhasıl kara kara düşünüyorum şu saatlerde...

Adsız dedi ki...

Mustafada mecburen enindede sonundada alışacak.

Çocuklarımızı ömür boyu dizlerimizin dibinde oturmamız imkansız.Bu yüzden bunu biran önce kabullenip kendi başımızın çaresine bakmak zorundayız.Kelin merhemi olsa kendi başına sürermiş :) Yalnızlık konusunda bendede bir çare ve yol yok be abi..

mercan

ÇAĞATAY dedi ki...

Yapacak bir şey yok, zamanın akışına bıraktım bende kendimi

Ahmet Haşim dedi ki...

Sevgili Çağatay,hayat böyle işte önce yalnızsındır,sonra çevren kalabalıklaşır ona alışırsın sonra onlar seni terkeder (tıpkı senin başkalarını terkettiğin gibi) bu sefer onları ararsın.. ama hayatın akışı bu,sonunda yine yalnız kalırsın ama bu defa anıların seninledir,onlarla yetinmeye başlarsın..arasıra da olsa gelirler sevinirsin,giderler özlemeye başlarsın,ama yalnızlığa alışmak lazım.bir çare olarak kitaplar,yazı yazmak ve çok güzel yaptığın gibi blog yazarlığı..bu sayede bizler de senden haberler almış oluyoruz..Datça gibi bir yerde zaman kolay geçer,maşallah eşin dostun da çok..sana güzel bir Datça yazı dilerim..selamlar...

ÇAĞATAY dedi ki...

Değerli Haşim Ağabey,

İnan ki bu yazınız doping gibi geldi bana, okuyunca rahatladım.

Saygı ve hürmetlerimle ellerinizden öperim.