Sabahları erken kalkarım ben saat 05.00 gibi. Şu kalan kısa ömrümüde uykuda geçirmek istemediğimden. Hava ılık gayet güzeldi. İlerleyen saatlerde, saat 07.30 olduğunda termometreye baktım 28 dereceği gösteriyor. Arkadaş, bu kadar sıcakta olmaz insaf yani. İnsan oğlununda bir dayanma noktası var, bu kadar da sıcak olmaz ki, gün boyu gene 38'den aşağı düşmeyeceği belli oldu.
Konumuz kırmızı biberi kurutmaktı, bir hafta önce komşum Mehmet Ali beyden aldığım korkunç derecedeki acı biberleri balkonda bir yerlere bağlamış kurumasını bekliyordum, bir baktım kuruma emaresi yok. Havaların sıcak olmasına nazaran nem oranı yüksek olduğundan kurumadıklarına karar verdim.
Bu kadar acıyı ne pacacağımı sorarsanız, diğer pek acı olmayan pul biberlerle harmanlayarak tadını biraz daha acılaştıracağım.
Dışarda kurumayacağını anlayınca biberleri içeri aldım, bir çiviyle iki lambanın arasına astım, burada gölge ve cereyanda kuruyacaklarına eminim, hem odaya da güzel bir görüntü verdi. Altından geçerken kafamı kaldırıp baktığımda değişik görüntüyü görünce biberleri tavana astığıma 'Ne iyi ettim.' diyorum kendi kendime...
2 yorum:
Ben de olsam, altına geçer bakardım dakikalarca.
Yorumunuz çok hoşuma gitti, gülmekten kendimi alamadım, sağolasın...
Yorum Gönder