Batan Sigara Gemisi 'ALBORADA'

Marabam ŞRF'yi Cuma günü yolcu edeceğimden dolayı, 'Gel bu gün seni Karaköy limana götüreyim, deniz kenarında oturalım.' dedim. 2 bira aldım kendime, ona da teneke kola aldım, limanda otururken 2010'muydu 9'muydu o yıllarda batan sigara yüklü gemiyi gördüm, onu görüntülemeye karar verdim.

Haberi  http://www.denizhaber.com/HABER/21466/4/alborada-palamutbuku.html  buradan okuyabilirsiniz.

Gemi Bulgaristan'da imal edilen Marlboro gibi dünyaca ünlü sigara markalarıyla dolu bir gemiydi. Asıl Yunan karasularında Kargı açıklarında battıktan sonra Karaköy limanına çekilmişti.

O günü çok iyi hatırlıyorum, ben de köydeydim gene. Ama altımda arabam yoktu, Şener beyin arabasıyla gitmiştik limana, herkes gibi bizde merakla izliyorduk olanı biteni. Jandarmalar eşliğinde gemi limana çekilip karaya oturtuldu. Bir kaç gün jandarma müfrezesi gemiyi koruma altına aldı.

Karaköylü köylüler kimseyi geminin yanına yanaştırmadılar, 'Gemiz bize battı.' diye, Sonra yabancı bir ekspertiz geldi, gerekli raporlarını tuttuktan sonra jandamalarla bir şeyler konuştu. Sonra jandarma komutanı anons etti 'Yağma serbest...' diye.

Hurraaaaa, Karaköylü kara yağız çocuklar, gençler, yaşlılar, elinde bastonlu amcalar, 100'lük nineler çekirge gibi zıplayarak gemiye doluştular, Marlborolar, Parlementler, Cuti Shark'lar, Orient Expresler daha nice kaliteli sigaralar çuvallarla köydeki taş evlere taşındı.

İki günde Karaköy sigara tüketiminde dünya birincisi oldu, Türkiye'de pek adı duyulmamış markalarla Marlborolar değiş tokuş edildi, 10 paket adı duyulmamış sigaraya 1 paket Marlboro. Karaköyün girişinde ucuz sigara almak için gelen vatandaşlar kuyruklar oluşturdu.

Önceleri çok sevindi köylülerim, sigaraya para vermekten kurtuldukları gibi şarabıda beleşe getirdiler, örneğin ben ve Şener abi 7 liralık ucuz şaraplardan alıp köye gidiyorduk, 1 kötü şaraba 10 paket sigara...

Sonra ben aldığım sigaraları Türkiye'nin çeşitli illerindeki arkadaşlarıma yolladın, 10'ar 20'şer paket. Hatta maram ŞRF'ye bile ince bayan sigaralarından yolladım 50 paket kadar.

Köyde sigara içmeyen de sigaraya başladı, içenler 3-4 pakete çıkardı, bir süre sonra köyde herkes öksürmeye başladı, öksürüklü köy oldular, Köy muhabbetini geçeyim görsellerin altını yazayım birazda.

Liman kontrolü altındaki gemiye, görüntü alabilmek için gizlice girdim. Kapının birinde böyle bir yazı vardı. İngilizce bilen bir arkadaş yorumunda ne yazdığını yazarsa sevinirim.

Yıllardan beri limanda atıl bir durumda bekleyen gemi yavaş yavaş çürümeye başlamış.

Güverteden kaptan köşkünün görüntüsü.

Bir kat aşağıya indim, korku filimlerindeki gibi ıssız bir gemiyle karşılaştım. Geminin içi hamam gibi yanıyordu, sıcaktan bir ara baygınlık bile geçirecektim. Aşağıdan da marabam bağırıyor 'Orada mısın?' diye. Kes sesini işte geziyoruz gemiyi.

3 yıl sonraki geminin içinde kalan sigaralardan görüntü.

Artık sigaralar fosilleşmiş. Marka murka okunmaz hale gelmiş.

Kaptan köşkünden geminin kıç tarafının görüntüsü.

ALBORADA gemisinden bir de hatıra olarak bu makası aldım, genelde kaptanlar sakallı olurlar, kaptan saçını, sakalını, bıyığını kesmiştir bu makasla.