11 Ağustos 2012 Cumartesi

Karakızımla Vakit Geçiriyorum

Şrf'mi gönderdiğimden beri Kakakız kedimle oynaşıyorum. Öğleden sonra geldi, karnını doyurdum, içeri girdi biraz uyuduktan sonra yanıma geldi.
Ben de Şrf'yi yollarken köylülerimin çalıştırdığı Kamil Koç yazıhanesinden aldığım 'Yolculuk' isimli dergiyi okuyordum. Dergi çok güzel, geçenlerde konu yaptığım GEZİ TRAVELER dergisinden de güzel. Yolcularına bedavaymış, köylüm Suat, Kamil Koç'un servisini yaparken arabam olmadığı sıralarda hep Suat'tan bu dergilerden alırdım. Dergiye üye olunmakta varmış hem de çok uygun bir fiyatla.

Karakızım gelince dergiyi bir kenara bıraktım. 
Karakız'da evin boşalmasına bir anlam verememişti anlaşılan. Bana acırcasına baktı, yanımdan ayrılmadı.
Benim hüznüme ortak olmaya bile çalıştı.
Hava sıcak, kedi de sıcak, oturdu karnıma. 'Ya kedi git başımdan'da diyemedim. Tırnaklarını elbisesiz karnıma batırınca iş değişti tabii, şuna baksanıza karnımda uyuyor... 
Bana üzülmemek hakkında bir şeyler söylüyor ama anlayamıyorum ki...

Hiç yorum yok: