10 Eylül 2012 Pazartesi

Çorum Kent Ormanı

Okullar açılınca MHRMH ve Aydn görevli bulundukları ilçeye gittiler. Ben gene Şrf'yle yalnız kaldım.  
Akşam iş çıkışı malzemeleri alarak Şrf'yi beklemeye başladım. Şrf daha eve girmeden yola çıktık ve Samsun yolu üzerindeki Çorum Kent Ormanı'na geldik.  
Akşama doğru bizden başka bir aile daha vardı, biz büyükçe bir ceviz ağacının altındaki oturma bankına kurulduk.  
Yanımızda güzel bir çeşme vardı ama üç musluğunda suyu almıyordu. 
Hemen yanımızda akmayan bir dere üzerine kurulmuş kütüklerden yapılmış köprü. 
Köprünün yanında yağmurlu havalarda vatandaşların sığınması için yapılmış kapalı bir kamelya. 
Kent Ormanındaki Görevli Yeri ve görevlisi. "Çok şanslısın sen bekçi bey." dediğimde; "Sağol Hacı amca." dedi. Hacı'da olduk, belki de bekçi bey benden yaşlıydı ama bembeyaz sakallarım beni ondan yaşlı gösteriyor, Hacı görünümü veriyordu. yarın keseceğim sakalları.  
Bekçi beyin kulübesi, semaveri, çayı...
Bekçi bey kulübenin üzerine kuş yuvası da koymuş. 
Bu çeşme akıyordu Allahtan. Hacı amca kütüklerin üzerinde. 
Bir başka kamelya daha, her şey iyiydi de, çevrenin pisliği çok berbat bir görüntü arz ediyordu. Bu ne biçim iş, temiz olmayı öğrenemedik, oturduğun yeri temiz bırak be kardeşim. Çevrede çöp bidonları var, çöpü bidona atan yok.

4 yorum:

Jardzy dedi ki...

Hadi bakalım kavuştunuz.

O çöpleri ağızları ile toplatmak var da, faşist derler işte.

ÇAĞATAY dedi ki...

Kavuştuk.

Faşistlik güzel oluyor...

Adsız dedi ki...

Yazık çok yazık...
Bizim insanlarımızda ki bu duyarsızlık anlaşılacak gibi değil.Çok acı bir manzara ama maalesef bu gibi manzaraları sık sık görüyoruz.

mercan

ÇAĞATAY dedi ki...

Yenge, gelsen yakından görsen isyan edersin. Ben o pis görüntüleri çakmedim daha.