2 Mayıs 2012 Çarşamba

Vahdet'in Lokantası

Vahdet bey köyümüzün girişimcilerindendir. Çocukluğundan beri lokanta gibi yerlerde çalışmış deneyimli bir işletmecidir. 
Hayallerini gerçekleştirerek geçen sene Knidos yolu üzerindeki bu lokantayı açtı. Burası lokantanın otopark bölümü olmaktadır. Lokanta yol üzerinde Somacık mevkiini geçtikten sonra köyümüze 7 kilometre mesafede zeytin ve çağla ağaçlarının içerisindedir. 

Kendisine ait bu 5 dönümlük yeri lokanta olarak faaliyete geçiren Vahdet bey, bir durumda da burayı değerlendirmiş oldu. 
Bizim buralarda sezonun Mayıs ayının ortalarında başladığı gözönüne alınırsa Kasım ayına kadar lokanta iş yapmaktadır. 

Lokantayı sade bir şekilde döşeyen Vahdet bey içeriye attığı masalar kadar da dışarıya zeytin ve çağla ağaçlarının altlarına da atmıştır. 

Gelen yerli ve yabancı müşterilerin hijyen temizliğine önem veren Vahdet bey burasını ailesiyle beraber, yanlarında yabancı olmaksızın bir ev temizliği ve düzeninde yönetmektedir.   
Mutfak kısmını sağlı sollu iki tarafa koyduğu buzdolaplarıyla ayırmış. Dolapların üzerinde renkli renkli görülen kavanozların içerisindekiler bol çeşitli turşulardır. 

Lokantayı kendisi, oğlu, eşi, kızı ve damadıyla beraber çalıştırmaktadır Vahdet bey. 

Turşular eşinin el emekleridir. Burada her şey doğaldır. Lokantada yapılan tavuk ve bıldırcın yemeği türleri hemen yandaki bahçeden karşılanmaktadır. Hangi tavuğu ve horozu veya bıldırcını yemek isterseniz onu Vahdet beye göstermeniz yeterli. 

Et yemekleri de ona keza koyun, keçi, dana eti Vahdet beyin köyden getirdiği hayvanlarla yapılmaktadır.  
Duvardaki şarap şişeleri bile ormandan kesilen çam ağaçları kütüklerinden yapılmış raflarda sergilenmektedir. 
Muhammet abilye çok acıktığımız bir zamanda geldik Vahdetin yerine. Oğlu fırını yakmaya başlamıştı. Verdiğin siparişin nasıl yapılmasını istiyorsan Vahdet beye söylemen yeterli. 
Muhammet efeyle oturduğumuz yerden lokantayla karşıda Gocadağ'ın görüntüsü. 

Sezon başladığında Vahdet bey ve çalışanları evlerine gidecek zaman bulamadıkları için lokantanın yanındaki müştemilatta, kendilerinin konaklamaları için yaptıkları evde kalırlar. O kadar kalabalık olur ki burası, masalara bile sığmaz gelenler. 

İlk müşterileri sabah 08:00'de gelmeye başlar, köy kahvaltısı yapmak işin. Öğlen gelen müşteriler ayrıdır. Akşam gelenler mutlaka rezervasyonlar gelirler. Aileler masaları birleştirerek kalabalık bir şekilde otururlar. Çocuklar ise 5 dönümlük arazide istedikleri gibi keçi, dana, tavuk, köpek ve kedilerle içiçe oynaya bilirler.

Masada, sandalyede oturan müşteriler canları sıkıldıkça kalkıp sağı solu gezebilirler, dallarından domates, biber, salatalık, soğan, marul koparta bilirler. 

Ayağa kalkmadan masalarının üzerlerindeki, kafalarına değen bademleri kopartıp meze yapabilirler.  
Muhammet abi çok acıktığı için hemen yemeğe başladı; kendisine bir bira söylemişti. Ben burada bira içilmez diyerek bir duble rakı söyledim kendime. 
Pek fotoğraflarda görünmeyi sevmem ama bu günü ölümsüzleştirmeye karar verdim. 
Burada da Vahdet bey, romanın kahramanı görülmektedir. Ne kadar yorgun olduğu her halinden belli olmaktadır...

Hiç yorum yok: