20 Ekim 2012 Cumartesi

Örnek Balıkçılık (Hakan KAYNAR)

Çorum'un en eski ve en büyük balıkçısı, Çorum'un  en renkli simalarından Kardeşim Hakan KAYNAR'dan geçenlerde balık alırken, "Balığa Samsun'a gittiğin bir gece beni de götür Hakan." demiştim. "Tamam abi." demişti Hakan'da. Dün akşam evde otururken Hakan aradı, "Abi bu akşam 23.30'da Samsun'a balığa gidiyorum, gelir misin?" demesi üzerine belirtilen saatte buluştuk ve yola çıktık. 

Saat tam 02.00'de Samsun'a girdik. Samsun tabelasını kaçırdık, mecburen bu fotoğrafı seyir halindeyken yamuk-yumuk da olsa çekmeyi başardım.    
Havanın karanlık olmasından dolayı flaşı da patlatsam "Balık Hali" yazısını çekemedim. 
Mezata çıkacak balıkların hale girişinde kontrol edildiği nokta.  
Hal'in saatinin bozukluğunu fark etmişsinizdir. 8'e 20 kala durmuş saat ama mezat tam 02.30'da başladı.  
İçerisi soğukhava depolarıyla dolu alanın ilk görüntüleri bu. 
Mezata çıkan balıklardan Çinekoplar...
Karadeniz Palamutları...
Deniz Somon balıkları...
Kefaller...
Lüferin küçüğü Sarıkanatlar...
Kalkan balıkları...
Barbunlar...
Tatlı su Sazanları...
Mezgitler...
Hakan, alacağını vereceğini hesap edip mezat alanını dolanırken. 
Hararetli bir alış-veriş. 
Hakan, Çorum'a en güzel balıkları götürme sevdasında... 
Bu arada ben de sağa-sola bakıyorum...
Balık satıcıları balıklarını satarken alıcılarla fiyat yükseltme yarışında. Satıcı önce, " Palamut, kasası 10 lira." diyor. Sonra biri, "11 lira." diğeri, "13 lira." öbürü, "15 lira." diyor. Mezat en yüksek fiyatı verende kalıyor. 

Bu iş o kadar çabuk yapılıyor ki, kimin aldığını, kimin alamadığını zor anlıyorsunuz. Akabinde satıcının diğer cins balıklarına geliyor sıra. "10 kasa Mezgit, kasası 13 liradan." diyor satıcının mezatçısı. Alıcılar önceden görüp beğendiği balıklara akabinde fiyat veriyor, netice itibarıyla en yüksen veren balıkları alıyor. Orada bulunan tekerlekli el arabası sürücüleri, balık kasalarını arabalara koyarak alıcının yükleme yapacağı arabasının başına götürüyor kasaları...     
Zamandan tasarruf etmek için hemen hemen aynı cinste balıkların bulunduğu satıcılar gruplar halinde de mezat yapıyorlar. Samsun'a Çorum, Tokat, Amasya, Yozgat, Ordu, Giresun, gibi çevre illerden gelenlerle Hal'deki görevliler satış işlerini bir an önce bitirip uyumak üzere, az biraz uyuduktan sonra gene işlerinin başlarına dönmeleri, alıcıların balıkları geldiklere şehirlere götürüp tezgahlara yetiştirme-yerleştirme düşünceleri içerisindeki alış-veriş, 1-2 saat içerisine sığdırılacağından çılgınca bir yarış başlamış oluyor saat tam 02.30'da. 
Alınan balıklar, hiç vakit kaybetmeksizin üzerleri bir kat daha buzla kaplandıktan sonra alıcıların arabalarına şimşek hızıyla yükleniyor. 
Peronlarda yüklenen arabalar perondan çıkar çıkmaz aynı hızla yüklenecek diğer arabalar peronlara giriyorlar. 
Hakan KAYNAR'ın almış olduğu 97 sandık-kasa balık yüklenmeyi bekliyor. 
Arkada görüldüğü gibi onlarca ton balık 1 saat içerisinde yok oldu gitti. İlk önce balıkları gördüğümde, "Ulan bunlar tüm Karadeniz'in balığını yakalamış buraya getirmişler." demiştim. O kadar balık kapanın elinde kaldı:)
Hakan'ın 97 kasa, bir buçuk tonluk balığı 5 dakikada kamyonetine yüklendi.  
Samsun Balık Haline girişimizle çıkışımız bir buçuk saat sürdü. Bir buçuk saatte 8-10 çeşit balık ayrı ayrı mezatlara girilip alındı, (Buradan, alış-verişe giderek 2-3 saat bir şey beğenemeden dükkanlardan eli boş çıkan bayanlar geldi aklıma sinir oldum onlara) kasalar komyonete yüklendi, kamyonetin brandası çekildi. Kalabalığın içerisinden hızla uzaklaşılarak dağ ve köy yollarına sapılarak, dağ ve köy yollarına sapmamızın nedeni, çevirme yapıp bekleyen Pls, Jndrm, ağırlık kontrol noktaları, kantarlar, maliye ekipleri gibi kolluk kuvvetlerinin kucağına düşmemek içindir.        
Bütün bu, rüya gibi geçen kısa bir zamandan sonra, Samsun'dan çıkarak Çorum yoluna düşüş, Kavak, Havza ve Merzifon ilçeleri geçilip Çorum il sınırına girişte hava aydınlanmaya başlamıştı...

Haa, unutmadan söyleyeyim, bu akşam bol bol balıkla rakı var. Canı çeken gelsin:)

4 yorum:

Jardzy dedi ki...

Keşke gelebilseydik. Nasıl deniz balığı istiyor canım anlatamam.

Sığacık'ta mezata şahit olmuştum, sadece 1 kere.

ÇAĞATAY dedi ki...

J. Arkadaşım, inan canınızın çekmesi beni üzdü. Bir formül bulabilsem keşke...

fermina daza dedi ki...

babam da bazen kalkıp gider balık mezatına izmir'de, eğlenceli bi şey anlaşılan :) ben balık yemiyorum ama rakı içip roka yerim :)

ÇAĞATAY dedi ki...

F.D. Hanım, gerçekten seyredenler için çok eğlenceli, her gün orada bulunsam hiç sıkılmam.