Kabir Ziyareti

Mübarek arife günü mezarlıkları, ölmüşlerimizi ziyaret edip ruhlarına Fatiha okuyalım dedik. İlk önce Kaynanam ve kayın pederimin bulunduğu Ulu Mezarlığa geldik.  

Ben Fatiha suresini okuduktan sonra Marabam Şrf annesine, babasına, abisine ve yeğenine Kur'an'dan başka surelerde okudu. 

Oradan benim akrabalarım yattığı Hıdırlık Mezarlığına geldik. 

Dedem Lütfi MUSAAĞAOĞLU, anneannem Sıddıka MUSAAĞAOĞLU'yla teyzem Fikret MUSAAĞAOĞLU'nun ruhlarına fatiha okuduk, Şrf gene başka sureler de okudu. 

Bu sırada gözüme takılanlardan bazılarını görüntüledim. Çok eski bir mezar artık tabiata dayanamamış iyice yan yatmış...

Çok güzel bir mezar taşı yazısı da dikkatimi çekenler arasındaydı. Taşta şöyle yazıyor:

"BENİM OLSA BU DÜNYA

KURTULUŞA ÇÖZÜM YOK

BİR DUA BEKLİYORUM

BAŞKA ŞEYDE GÖZÜM YOK"

Burada yatanımız bir dua bekliyormuş, o beklediği duayı ettim, Allah kabul etsin...

Bu mezarda çok dikkatimi çekti. 

Çok güzel yapılmış, kenarlarına Türk ve Üç Hilalli bayraklarla ve Osmanlı tuğralarıyla donatılmış. 

"TOPRAK, YAPRAK, BAYRAK" düsturunu kendisine ilke edinmiş bir ağabeyimiz, Rüstem EREN ağabeyimiz yatmaktaymış burada. İlk defa duydum adını. Demek ki memleketten uzak olmanın dezavantajları bunlar. İnternetten araştırdığımıda Rüstem ağabeyimiz "Ağaç Baba" olarak bilinen, memlekete 3 milyon, milletle birlikte 30 milyon ağaç dikmiş bir şahsiyetmiş.

Şu anda Çorum'un en güzel parklarını Rüstem ağabeyin yıllar önce diktiği ağaçlar süslemekteymiş. Okumam mı ben böyle ağabeyin ruhuna? Hem de 9 Fatiha okudum hiç erinmeden, üşenmeden...