21 Şubat 2011 Pazartesi

Ziyad EBÜZZİYA Ağabeyim...


Ziyad ağabeyi ilk olarak 1989 yılında Tokatlıyan İş Hanı'nda Avukat Tuğrul ÖNDER ağabeyimin yanında görmüştüm. Tuğrul ağabeyim o sıralar avukatlıkla pek uğraşmaz Tokatlıyan'daki yazıhanesini adres olarak kullanırdı. Evden çıktıktan sonra akşama kadar bulunduğu yerdi orası. Duruşmalarını da genellikle yakın olması nedeniyle Beyoğlu Adliyesi'ne alırdı.

Duruşmadan çıktığı zaman balıkçılar çarşısındaki (Üç Horan Ermeni Kilisesinin solundaki sokakta) güzel bir meyhanede birbirinden şık hanımefendilerle oturur, yemek yerdi.

O gün çok şık ve beyefendi bir adam vardı yanında, bembeyaz saçlı, ahlat bastonlu bir beyefendi. Turgut ağabeyime beyefendinin kim olduğunu sorduğumda: "Sizden" dedi ve devam etti; "Ortadoğu Gazetesi'nde yazıyor, Orta Asya'da ki Türk halklarıyla ilgili yazıyor şimdilerde" dedi.

O zamanlar Ortadoğu gazetesi haftada bir çıkardı, SSCB ise "Çatırdayan İmparatorluk"tu, daha dağılmamıştı.

Neden sonra Ziyad ağabeyin çoğu düşüncesi gerçek oldu, ileriyi görebilen bir insan olan Ziyad ağabey bir kaç ay sonra Tuğrul ağabeyin yanına gelmez olmuştu. Romatizmalarından şikayet ediyordu. Bir gün Tuğrul ağabeyim bana bir adres verdi ve; "Ziyad seni bekliyormuş, selamı var." dedi. O günden sonra Ziyad ağabey ile arkadaş olmuştum.

Aşağıdaki yazı wikipedia'dan alınmıştır.

"Ziyad Ebüzziya (1911 İstanbul, 1994 İstanbul)

Ziyad Ebüzziya, 12.yüzyılda Horasan'dan göç edip, Anadolu'da Koçhisar'a gelen Şerefli aşiretinden Horasan'lı At Çeken Hacı Hasanoğulları'na mensuptur. Gazeteci, yazar, matbaacı olan dedesi Ebüzziya Tevfik'ten sonra, babası Gazeteci Talha ve amcası Velid Ebüzziya'nın sürdürdüğü gazetecilik mesleğine 1933 yılında amcasının çıkardığı Zaman gazetesinde başlamıştır. Ebüzziya’nın annesi, eserlerini Ruhsan Nevvara takma adıyla yazan Hadiye Hanım, 12.yüzyılda Horasan'dan gelip Burdur'a yerleşmiş Bayraktar Selimoğlu ailesindendir.

Ziyad Ebüzziya’nın ilk yazısı 1 Haziran 1931’de Ziyad Talha adıyla ilk yazısı Yeşilköy Gece’de yayınlanmıştır.

İlk ve ortaokuldan sonra liseyi Galatasaray Lisesi’nde (1924-1933), yüksek okuluysa İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde (1933-1936) başarıyla bitirerek mezun olan Ziyad Ebüzziya iş kariyerinde sırasıyla şu görevlerde bulunmuştur: İstanbul İş Bankası ve Merkez Bankası Memuru (1934 -35), Robert Kolej’de öğretmenlik (1938 -1943), Ortadoğu Teknik Üniversitenin kurucu ve Mütevelli heyeti azası (1955 -1960), Güven Sigorta Şirketi Yönetim Kurulu üyesi (1968 -1972), Denizcilik Bankası ve Deniz Nakliyat Şirketi Yönetim Kurulu üyesi (1972-74), İ.Ü. Basın Yayın Yüksek Okulu öğretim görevlisi (1979-1985), Türk Kültürüne Hizmet Vakfı kurucu ve Yönetim Kurulu üyesi (1985-1989).

Ziyad Ebüzziya 1933 - 47 yılları arasında yarı ortağı olduğu Matbaa-ı Ebüzziya 'nın idareciliğini üstlendi. 1940 yılında yayımlamaya başladığı Tasvir-i Efkar' ın adını ertesi yıl Tasvir olarak değiştirdi. Aynı yıl Son Saat adlı gazeteyi de çıkarmaya başlayan Ebüzziya, 1943 yılında kurduğu Tasvir Neşriyatı'ndan 60 kadar kitap yayınladı. 1949'da gazetelerini kapatıp politikaya atıldı.

1950 seçimlerinde DP'den Konya Milletvekili seçilen Ziyad Ebüzziya (DP üyeliği 1945-1955), 1955’de 19’lar Hareketi dolayısıyla DP'den ihraç edildi. Daha sonra Hürriyet Partisi kurucusu ve Yönetim Kurulu üyeliğinde (1955 -1958) bulundu. 4. Seçimde İstanbul ve Konya Hürriyet Partisi adayı (1957’de seçilemedi) oldu.

Ziyad Ebüzziya 1940-47 yılları arasındaki gazeteciliği sırasında demokrasi mücadelesi verirken, gazetesi 17 defa kapatıldı; 35 defa mahkemeye verildi. 1950-60 döneminde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde Türkiye temsilciliği görevinde bulunan Ebüzziya, 1946 -70 yılları arasında düzenli olarak yayımladığı bir tür resimli duvar ansiklopedisi denilebilecek Ebüzziya Takvimi'yle ünlendi. Kendine ait yayınevi için 'Kim Kimdir?' dizisi kapsamında kitaplar yazdı. Ebüzziya Tevfik'in Yeni Osmanlılar Tarihi'ni gözden geçirerek, genişletti, ekler koydu ve üç cilt olarak yeniden yayımladı. Ahmed Rıza'nın Batı'nın Doğu Politikasının Ahlaken İflası kitabını 1984'te çevirerek yayımladı.

Ziyad Ebüzziya’nın yayınlanmış telif, tercüme ve derleme 10’u aşkın kitabı vardır.
İstanbul Kızıltoprak (Kadıköy)'taki her tarafı antika eşyalar ve tarihi eserlerle dolu, adeta düzenli bir kitaplık ve müze görünümündeki evinde vefat eden Ziyad Ebüzziya’nın naaşı 26 Mayıs 1994 tarihinde Fatih Camii’nde cenaze namazı kılındıktan sonra Zincirlikuyu mezarlığında defnedilmiştir.
Yukarda resimde görülen zarf, Ziyad ağabeyimin bana yolladığı son mektubu oldu.

Burada ise zarfın gönderen adres kısmı görünmektedir. Ziyad ağabey postalarında Sirkeci Postahenesini kullanırdı.
Mektubunun içeriğinden da anlaşılacağı üzere, Ziyad ağabey hayatının son günlerinde bile hiç sevmediği Pars Tuğlacı ile uğraştı. Bana yolladığı son mektubundan 4 buçuk ay sonra vefat etti. Vefat haberini Tuğrul ağabeyim söylemişti bana. O tarihlerde Gümüşhane'de olduğum halde Ziyad ağabeyimin son yolculuğunda yanında bulunmak üzere cenazesine gittim, toprağa verileceği sırada cenazeye yetiştim.
Ziyad ağabeyim rahat ve huzur içinde uyusun diyerek rapor aldım. 7 gün raporlu olduğum süre içerisinde Pars TUĞLACI'nın Sirkeci'de (buradan adresi vermiyorum, gerçi çok zaman geçti adres madres da kalmadı) kitapları depoladığı yeri buldum. Doğruca Zincirlikuyu'ya Ziyad ağabeyimin yanına gittim. "Adresi buldum Ziyad ağabey sen müsterih ol, rahat uyu" dedim. Zaten son telefon görüşmemde Parseh'i Allah'a havale ettim demişti.
Pars TUĞLACI'ın asıl isminin "PARSEH TUĞLACIYAN" olduğunu söylerdi Ziyad ağabey. İsim tahsisi yaptıktan sonra PARS TUĞLACI adını aldığını söylerdi sohbetlerinde.
Daha başka belgelerde göstermişti bana Parseh ile ilgili. Fotokopilerini vermişti mahkeme tutanaklarının. Hepsi arşivimde mevcuttur.
Nur içinde yat Ziyad ağabey...

Hiç yorum yok: