16 Ekim 2011 Pazar

Çalışma Odam...

Bu poster; dolabımın kapağına yapıştırdığım Bozkurt resminin yakından görüntülenmiş hali. (Odanın resmini çekerken flaş patlaması yüzünden parlak çıkmıştı.)

16 m2'lik bu oda benim çalışma odam.

Sabahları kalktığım zaman ilk işim bu odaya girmek oluyor. Plan ve projelerimi bu masanın üzerinde tasarlıyorum. Hiç de yaratıcı olmayan fikirlerimi bu koltuğun üzerine oturduğum zaman alıyorum.

İleriye dönük çok güzel planlarım var lakin çoğu hayalimde kalacaklar...
Televizyon seyretmeyi pek sevmem, haberlere bilgisayarımda baktığım için tv. seyretmeme gerek kalmıyor. Çok sıkıldığım zamanlar "HISTORY" veya "NATIONAL GEOGRAPHIC" kanallarında belgesellere takılıyorum.

Kitap okumayı çok seviyorum. Hitit Üniversitesi'nin Fen-Edebiyat bölümleri olduğu halde Eğitim Fakültesi bölümü olmadığından şehrimizde yeteri kadar sahaf ve kaliteli kitapçı bulunmuyor. Hâl böyle olunca kitap almak için internet sitelerine müracaat ediyorum.

Bilgisayarımın yazıcısı olmamakla beraber, fotoğrafta görünen yazıcı eski bilgisayarım olan Win 98'in antika yazıcısına aittir. Çalışmakta olan eski bilgisayarımı bir talebeye verirken yalnızca bu yazıcıya kıyamadım kimselere vermedim, atmadım da... Renk tüpleri dolu olduğu halde hiç bir işe yaramadan fuzuli yer kaplıyor, kimselere vermeme nedenim de kullanıcıya masraf çıkartacağı korkumdandır. Miadını dolduran her şeyi atarım. Gerçi bizim Çorum'da bir adet vardır. bozuk olmayan, kullanımı devam eden şeyler, yırtık olmayan kullanılabilecek elbiseler, yenecek maddeler (bilhassa ekmek, pide, artık pasta türleri) çöp konteynırlarına atılmaz, üzerlerine veya yanlarına konulur. İhtiyacı olanlar buradan bu bırakılan eşyaları alırlar. Hatta çöp arabaları dahi bu gibi şeyleri bir müddet almazlar, ihtiyacı çıkan birisi gelip alır düşüncesiyle. Bilhassa temiz yiyecek artıkları sokak hayvanlarına verilmek üzere görevlilerce toplanır.

Bu sırada çok teşekkür ederim GÖKTUĞ kardeşim, fotoğrafların üzerlerine yazı yazmayı öğrettiğin için...

Hiç yorum yok: