22 Nisan 2012 Pazar

Gençler Kıraathanesi veya Memedin Kavesi

Hızırşah köyümüzde iki tane kahvehane bulunmaktadır. Biri Mehmet'in Gençler Kıraathanesi diğeri de köy kahvesi. Köy kahvesine genelde köyün ihtiyarları takılır. Muhtarlık bildirileri buraya asılır. Mehmet'in kahveye ise köyün gençleri işleri bittiğinde gelir.

Kahvehanenin hemen yanında ise gene Mehmet'in çalıştırdığı bakkal bulunmaktadır.  
Mehmet, köyün sevilen simalarındandır. Yenilikçi bir arkadaştır Datça'ya gelen yeni ne varsa alır getirir kahvesine koyar. Her sene mutlaka bir değişiklik yapar hatta her ay. 
Burası kıraathanenin giriş bölümü. Burada muntazaman her gün gelen günlük gazeteler okunur. (Masada oturan Mehmet ve kucağında oğlu)
Aynı odada bir de kitaplık bulunmaktadır Gerçi köyün gençleri işlerinin yoğunluğundan burada kitap okuyamazlar. 

Kitaplığın üzerinde ise köyümüzün gençlerinin ve öğrencilerinin ilçe veya Muğla il merkezindeki futbol, voleybol, basketbol gibi sportif yarışmalar ile bilgi yarışmalarında kazandıkları kupalar ve şiltler bulunmaktadır. Bunlarda burada Mehmet'in kıraathenesinde sergilenmektedir. 
Burası kıraathanenin orta bölümü. Çayocağı burada bulunur. Çay haricinde köyümüze mahsusu adaçayı, kekik, narpuz gibi bitki çayları da içmek mümkündür. 

Koladan sodaya her türlü meşrubat bulunur. Birada bulunur.  
Sürmeli bir kapıyla üçüncü bölüme geçilir. 
Üçüncü bölümde tuvaletlerle Mehmet'in kendi zevkine göre döşediği eski eşya ve köy eşyalarından kurulu bir sergi salonu görüntüsü vardır. 

Tuvaletin lambaları birisi içeri girdiğinde açılır, ellerinizi yıkadıktan sonra elinizi altına uzattığınızda kağıt mendil çıkartan bir makine dahi bulunmaktadır. Bu lambaların kendiliğinden yanması, mendil makinasını ben İstanbul'da çoğu kıraathanede görmedim. Mehmet'in yaratıcı ruhunu buradan anlayabilirsiniz.   
Yine aynı bölümde Mehmet'in yaratıcı fikirlerini görmeniz mümkün. Duvardaki kartonpiyerler, ahşap bir dolap ve içerisindeki minderler...
Dördüncü bölümde ise gençlerin oturup okey ve iskambil kağıdı oynadıkları yer ile televizyon seyrettikleri mekan bulunur. Buraya güzel bir görünüm vermek için tavanına balık ağları bile asmış Mehmet. 

Kıraaathane her zaman tertemizdir. Kimse burası bir köy kahvesi diyemez. Zaten içeri giren yabancılar hayretler içinde kalmaktadır. 
Duvarda çok büyük ekranlı bir televizyon bulunmaktadır. Müşteriler buradaki televizyondan haberleri, proğramları, müzik klipleri ile yasal olarak cd filmleri seyrederler.  
Açık salonun hemen karşısında ustalığını Emecik köylü Zafer Ustanın yapmış olduğu harika bir ocak bulunmaktadır. Soğuk olan bazı günlerde ocağın yanması havanın soğuğunu gerçekten kırmaktadır. Burada Mehmet öyle eften püften şeyler yakmaz, koca koca ağaç kütükleri yakar.
Mehmet buraya bahçelerindeki eski kuyuya bazı eklemeler yaparak güzel bir görüntü vermiştir.

Fotoğraflardan da görülüp anlaşıldığı gibi Hızırşah köyüm her türlü yeniliğe ve genç-yaratıcı beyinlere sahiptir.

Çoğu büyük şehirlerde böyle güzel görüntülere sahip kıraathaneler olmamasına karşılık köyünde olması bizleri mutlu ediyor. Buradan tekrar kutlarım seni Mehmet kardeşim...

Hiç yorum yok: