18 Kasım 2012 Pazar

AV

Arkadaşlarla sözleştiğimiz gibi dün saat 06.00'da yola çıktık. İstikamet, Ankara yolundan Sungurlu.  
75 inci kilometreden, Sungurlu yolundan ayrılıp Gökçe köyüne döndük. 
Gökçe Köyü, Stalin zamanında Kafkaslardan göç ettirilen, Büyük Göç dedikleri tarihte Türkiye'ye gelen Çerkez vatandaşlarımızın yaşadığı bir köy.  Av arkadaşlarım da Çerkez, Mustafa, Ümit ve Aydemir...
Gökçe köyü geçtikten sonra bir su başında sularımızı doldurduk. Dağlara çıktıkça sis de ona keza çoğaldı. 
Köpeğimiz BULUT
Av yapılacak bölgeye geldikten sonra arabamızı yolun kenarından biraz içeri girerek meşeliklerin arasında bir yere koyarak, avcılar operasyon elbiselerini giydiler. 
Av öncesi toplu fotoğraf; Aydemir, Ümit, Mustafa ve ben...
Av arabasının bagajı. Av ve piknik için her şey mevcut. 
Saatin 07.30 olmasına rağmen sis çekilmedi. 
Saat 09.00 civarı, görünürde av olarak hiç bir şey yok. Sis devam ediyor. 
Aydemir.
Aydemir önüne çıkan ilk uçara attı ve vurdu, yaban güvercini. "Şansımı kırmamak için vurdum." diyor. 
Dağların arasında bir havuz başı.

Bu bölgede av olarak Tavşan, Keklik ve Bıldırcın bulunurmuş.  
Saat 10.00 sıraları sisin çekilmemesi, çiğin devamlı yağması yüzünden ayakkabılarıma giren sulardan ayaklarım su içinde kalmasından dolayı, gruptan ayrılarak arabaya dönmeye karar verdim. 
Hava gerçekten çok soğuktu, arabanın yanına geldiğimde çalı çırpı parçaları toplayıp meşe dalları kestim. Lakin ateşi yakamadım. Ağaçlar çok ıslak.
Eldivenlerimin halini görün, çiğin nasıl yağdığını anlarsınız. 
Saat 11.00 sıralarında sis görüş mesafesinin 50 metreye, yer yer 25 metreye kadar düşmesinden dolayı, sağlıklı av yapılamayacağına karar veren grup yavaş yavaş arabanın yanına düşmeye başladı.  
Bu siste yanlışlıkla her şey olabilir. Ümit'in dönüşü. 
Avcılar ıslanan operasyon kıyafetlerini değiştirip kuru elbiselerini giydikten sonra yemek için hazırlıklar başladı.  
Ümit, Hamsi balıklarını yaparken yorulmuş olan Duman'da yanında. 
Avcılar çok acıkırmış. 3 kilo Hamsi almışlar. 
"Duman'ın boynundaki küçük zil ne işe yarıyor?" dediğimde; "Av sırasından zil sesinin kesildiğinde hayvanın av görüp ferma verdiğinin anlaşılması için." dendi. 
Bu sırada bazı ilginç görüntülerde yakaladım. Kaplumbağa sandığım bu şey (telefonu yanına koyduk ki kıyaslayasınız diye) meğerse devasa bir zehirli mantarmış. 
Başka bir çeşit mantar.

Bu bölgede mantar olur ama şimdi bu yağmurdan sonra güneş açması lazım. 
                                            Eve dönüş hazırlığı. Bayan Duman'da yerini aldı.

7 yorum:

fermina daza dedi ki...

çok güzel bi yazı olmuş, merakla okudum sonuna kadar. itiraf etmek gerekirse sevindim bi şey avlayamamış olmanıza :)

ÇAĞATAY dedi ki...

Ben de sevindim bir şey vurulmadığına.

Maksat yürüyüş sporu olsun.

Jardzy dedi ki...

BK bu akşam tavşan avına çıkıyor. Be ava karşı değilim.
Okla avlanmaya çıkmışlığımız var. Elimiz boş dönmüştük.

ÇAĞATAY dedi ki...

J. Arkadaşım; BK'ler Tarım il müdürlüğüne avın güzergahı ile ilgili dilekçe verip izin aldılar mı? İzin almadılarsa çok sıkı denetim var bilmiş olsun bu sıra Jandarmalar affetmiyor.

Gece tavşan avına çıkacaklarsa projektörlerle avlanacaklar demektir. İşte bu adil bir av olmuyor.

Birde ben (1) mermiden fazla fişek alan tüfeklerle yapılan ava karşıyım. Adam pompalı silahla ava 6 tane sıkıyor işte buna karşıyım.

Avcıysan tek atışta vurmalısın avı. Ardarda sıkılınca iş avcılıktan çıkıyor, öldürmeye tam teşebbüs oluyor. karşındaki ava da fırsat vermelisin kaçması için.

Okla avlanmaya karşı değilim. Okla avlanmak eşit şartlarda dövüşmek gibidir, adil bir dövüştür o.

İnşallah yanlış anlamamışsınızdır beni.

Jardzy dedi ki...

Yanlış anlamadım.

Buralar tam bir av bölgesi. Almışlardır izin falan.
Benimki vurabilir mi bilmiyorum, sadece takip edecek sanırım. Gözü görmüyor onun geceleri :)

Yemek için avlandıktan sonra adaleti mi oluyor avın? Balık avlamak tam bi keyif işi mesela ve hiç adil değil.

Umarım siz de beni yanlış anlamazsınız.
Bu içinden çıkılmaz bir konu.

Adsız dedi ki...

Oh oh ne güzel eliniz boş dönmüşsünüz :)Ama doğayla iç içe bir gün her şeye değmiştir...

mercan

ÇAĞATAY dedi ki...

Evet Yenge; elimiz boş döndük, bir şey vurulmadı.

Gerçi arkadaşlar çok hevesliydi ama vuramadılar havanın bozuk köpeğin tek olmasından dolayı.

Ben atmaya gitmemiştim zaten güzel bir gezinti oldu benim için.