20 Aralık 2010 Pazartesi

Köpek Kardeşim Muzo "Muzaffer BAYRAKTAR"

Muzaffer BAYRAKTAR; veya Deli Muzo veya Köpek Kardeşim Muzo. Çocukluk arkadaşım. Kaç yıldır arkadaş olduğumuzu unuttum. Kendileri gerçek bir delidir. Deli olduğu askerde anlaşılmış. Anlaşılmasına anlaşılmış da biraz geç anlaşılmış.

Firar üstüne firar, vukuat üstüne vukuat, 4 sene sonra askeri tabiplik deli olduğuna karar vererek askeriyeden terhis etmiş Köpek Kardeşimi.

Deli Muzo, ağır vasıta ehliyetnamesi sahibi olduğundan mütevellit epey bir süre uzun yol kamyon şoförlüğü yapmıştır. Pasaportu olmadığından dolayı mesleğini Ülkemiz sınırları içerisinde icra etmiştir. Ne kadar çok işte çalıştığını kendisine sorsanız kendisi de bilemez.

Benim bildiğim kadarıyla yaptığı işler; İstanbul'da saat satıcılığı, Kamyonlara branda satıcılığı, kamyon nakleye işletmeciliği, kamyon şoförlüğü, fırıncılık, Kahvehanecilik, garsonluk, kurutemizlikçilik, özel şoförlük ve simitçilik. Bunlar benim bildiğim işleri.

Deli Kardeşim Muzo; 4 aydırda İskilip ilçesine 13 kilometre mesafede bulunan Çukurköy yolu üzerindeki Keçeç (Koçeç) tuzlasında gece bekçisi olarak görev yapmaktadır.

Bu Cumartesi-Pazar gününü onun yanında geçirmeye karar verdim ve atladım gittim Köpek Kardeşimin yanına.

Muzo, burada tuzlanın eskiden idare binaları olarak kullanılan bir binasında kalmaktadır.

Keçeç veya Koçeç tuzlası Türkiye'nin önemli tuz rezervlerinden birisine sahiptir. İnternetten aradığımda Keçeçle ilgili bir kaç fotoğraftan başka bir şeye rastlayamadım. Tuzla, Kızılırmak Nehri'nin hemem yanında 40 dönüm kadar bir alana yayılmış 40'dan fazla havuzu bulunan özel bir kuruluşa devredilmiş yarı faal bir tuzladır.
Tuzla hakında bilgi paylaşımında bulunacağım kimseler olmadığından, mecburen Deli Muzo'nun anlattıklarını nakletmekten başka alternatifim yok, anlatmaya başladı Deli Muzo.
Deli'nin anlattıklarına göre Keçeç ismi Ruslardan Koçeç'den gelmeymiş. Tuzla, Osmanlı zamanında faaliyete geçirilmiş. Kurtuluş Savaşı sırasında Rusyadan bir heyet gelerek Atatürkle görüşerek mermi yardımı karşılığında tuzlanın üretimine talip olmuşlar.
O dönem Ruslara devredilen tuzla, tam kapasiteyle çalışmaya başlamış.
Rusların ilk işi, atıl durumdaki binaları tamir etmek olmuş. Eşekler ve kürekler yardımıyla çıkartılan tuzların istiflendirilmesi için havuzların kenarlarına vagon rayları döşenmiş. Eşeklerin yerine ufak bir lokomotif getirilmiş. Çalışma bir süre böyle devam etmiş.
Fotoğrafda, eski idare binalarından birinin viran omuş hali görünmektedir.
Daha sonraları İnhisar Müdürlüğünce işletilen tuzla şimdilerde özel bir şirkete devredilmiş.
(Arka plandaki sarı bina Muzo'nun ikamet ettiği yerdir.)
Keçeç tuzlası, yeraltından çıkartılan tuz suyunun havuzlarda toplanıp, güneşte kristalleşerek tuz haline dönüşmesi sitemi üzerine kurulmuş.
Yeraltından çıkartılan tuzlu suların güneşle temasından tuz kristallerine dönüşmesinden sonra havuzlardan çıkartılarak vagonlara yüklenmesiyle başlayan yolculuğu gene eskisi gibi küreklerle yapılmaktadır.
70'li yıllardan kapatılıncaya kadar pek çok insana ekmek kapısı olmuş bu tuzlada bir zamanlar 80 kişiyi bünyesinde barındırmaktaymış.
Şimdilerde 6 kişilik bir kadro, 3 günde 30 ton tuz işleyerek Çorum'a Fabrikaya işlenmek üzere göndermektedir.
Muzo Kardeşim, Ruslardan kalma idare binalarının oturulacak durumda olanlarından bir tanesinde ikamet ederek bekçilik görevini sürdürmektedir.
Sabah, ilk işi tüfeğini sırtlayarak, bu kuş uçmaz kervan geçmez yerde çevreyi kolaçan etmektir.
Tam tepede, yıkık, viran olmuş binaların önünden geçerek tuzlaya inmektedir.
Bir zamanların şaaşalı binalarında şimdilerde in cin top oynamaktadır. Deli Muzo'yu gerçekten tebrik etmek lazım. Akşama doğru işçiler gidip el ayak çekildikten sonra bu dağ başında yalnız kalarak bekçilik yapmak her babayiğidin harcı değil.
3 günde bir Çorum tuz fabrikasından gelerek tuz götüren kamyonda Muzo'nun sorumluluk alanındadır. (Buradan kamyonun şoförü Yılmaz kardeşime selamlar)
Şirketin servis arabası her gün düzenli olarak işçilerini tuzlaya getirip götürmektedir.
İşçi kardeşlerime Allah kolaylık versin. Çocukların çay yapma sobalarını görüyorsunuz. Bence güzel, hiç yoktan iyidir.
Cumartesi-Pazar günümü açık havada geçirmek istedim, aldım şekerimi, çayımı, ekmeğimi düştüm yollara.
Muzo, oturulacak haldeki bir binayı kendisine yurt edinmiş. Mütevazi bir odası var. Muzo, halinden memnun. Muzo, sırtını sağlama almış.
Dağbaşında elbette bir silah yetmiyor. Olur a, birisi ateş etmez. Onun için çift silahla geziyor.
Muzo, o soğuklara işte bu kuzine soba ile karşı koyuyor.
Ben evimde doğalgaza 250-300 lira verdiğim halde adam gibi ısınamıyorum ama Muzo'nun odasında ter içinde kaldım. Adam akıllı ısındım. Sobanın hali bir başka oluyor. İmkanım olsa bende sobaya dönüş yapacağım.
Bu sırada kardeşim bir kitap getirdi. Kitabı eski idare binasının içerisindeki raflardan birinde bulmuş. Belli ki, İnhisar, binaları tahliye ederken içinde unutmuş.
Kitap, 1934 yılında İnhisar Matbaası İstanbul'da basılmış. Yazarı Hayrettin Ziya Bey.
Kitabın içeriği: "İnhisar Memurin Kursu" Tuz ile ilgili her şey var içerisinde. Tarihçesinden tutun da, imalatına, satışına, çıkartılmasına, senelik istatistiklerine kadar her şey var.

Hatta bir sayfasında ülkemizde tuz çıkartılan yerler bile yazılı. O zamanlar Türkiye'de 8 yerde tuz çıkartılmaktaymış. Bundan 76 yıl önce hangi tuzladan senede kaç ton tuz çıkartıldığı yazılı kitapta.
O zamanlar Keçeç, listenin 7. sırasında yer almaktaymış. Senelik tuz üretimi de 3.000 tonmuş.
İşte burada size bir tarihden bahsettim. Ülkemizin unutulan tarihlerinden birisinden bahsettim. Delide olsa Köpekde olsa unutulmuş bir tarihi anlattı bize Muzo.
Bu tuzlada çalışan rahmetli işçilerimizin emekleriyle soframıza gelen tuzdan kimbilir kaç kez aşımıza tuz kattık? Kim bilir, rahmetli akrabalarımız kaçı bu tuzlanın tuzundan yedi? Hepsinin ruhları şadolsun.

5 yorum:

Ahmet Haşim dedi ki...

Çok güzel bir konu ve anlatım,çok teşekkürler..sayende Çorum hakkında çok şeyler öğreniyorum..

Adsız dedi ki...

sanırım bu konu hayatın kendisini islliyor!
*tümüyle enteresan.
ölenlerin esas katil oldugu söylenir..esas akıllılarında aslında öyle olmadıgı gibi!
--sende APAYRI BİR İNCELİK VAR EVLAT---
DAİMA SENDEN SONRA ALTINA HEP İNCE BİR CİZGİ CİZİYORUM İLGİLİ KONULARIN*
*SANATCI RUHUNDAN BU ZATEN ANLASILIYOR.
AMA NE YAZIKKİ,AİLELER BUNU ERKEN KESFETMİYORLAR..BU DA;NE YAZIKKİ;(..HALKIMIZIN OKUMUS DAHİ OLSA..SENSİBLE/İNCE DÜSÜNCELİ/HASSAS OLMAMASINDAN İLERİ GELİYOR..OYSA **SANA DİKKATLİCE BAKSAYDI ANNEN/BABAN,SİMDİ SEN SAYILI SANATCILARDANDIN..HEMDE PEKCOK DALDA!
*YAZIK...SADECE BENİM TANIMIS OLMAM..BENİ EGOİST YAPIYOR DİYE BU KONUYU TANIMLAYABILIRIM*

Adsız dedi ki...

HİNDİNİN YANINDA İC PLAV YAPMADINZMI?ÜZÜMLÜ+FISTIKLI,KAVRULMUS İC PLAV.
KESTANE OLAYI AYRICA BİR FIKRA GİBİ OLMUS::))
*GÜLMEYİ ÖYLE ÖZLEMİSİMKİ...EGLENMEYİDE...
*SHOW TV.DEKİ DANS YARISMASINA BU SEBEPTEN BAKAR OLDUM!
--
WERNERİ KÜCÜK TEYZEMLERE GÖTÜRMÜSTÜM..BU GELDİGİNDE..TAKSİYLE GİTTİK..

DURAKTAN TANIDIKLARI İCİN,ADAM BASLADI ANLATMAYA;ABLA,KADIKÖYDE cehepe,MUTLU NOELLER-YAZMIS!okudunuzmu?DİYE SORDU..VAH!LANARAK:)--DEDİM ORADA COK ERMENİ VAR..VEDE KİLİSELER TABİİKİ...O SEBEPTENDİR..TAKMA KAFANI..
NASIL TAKMAM ABLA..DEDİ..SÖYLENDİ VS..ARABADAB İNERKENDE BANA;MUTLU NOELLER ABLA::)) dedi..wernerde bende gercekten güldük..werner;BU GERCEK BİR KAHKAHAYLA GÜLÜNECEK FIKRA OLDU..BUNU ANLATACAGIM..dedi.
*ARTIK İCİMİZ ACISADA GÜLEBİLİYORUZ..KOLAY ALISTIRIYORLAR DEGİLMİ?
!
-BİZDE BİRSEYİ TOPARLIYORUZ DERKEN..NELERİ BOZDUKLARINI ASLA!GÖRMEK İSTEMEYİZ;(
MEDENİLESMEDEKİ ACİL AHLAK BOZULMAMIZDA BUNUN BİR ÖRNEGİ DEGİLMİDİR?
--
FEYBUK OLAYINI DERHAL!
YAZDIGIM GİBİ,GİR,BİR ZAHMET!
OKU O BEYİN YAZDIKLARINI...
COK AGLADIM;;(( BAZI SATIRLARDA..
*SONRA BİR YORUM YAZDIM ORADA..
VE ARDINDAN TABİİKİ..COOOK BİLMİSLERDEN/bizm cocuklardan!FECİ AYIP MAİLLER GELMİS..TONLARCA..BENDE hemen oktay vurala yazdım..yahoodan durdurttu!--cünkü MAİLLER SANKİ MEHPDEN GELİYORMUS GİBİYDİ!???????
*YILLAR ÖNCE OKTAY VURALI SAVUNDUGUMDADA BÖYLE MAİLLERLE HOTMAİLİMİ MAHVETMİSLRDİ..
--
YUKARIDA YAZDIGIM İNSANINDA YAZDIGI BİR KAC SATIR VARDI..ORADA YAZMIS;Bhcli.BEG*DEN BEKLENTİLERİMİZ diye...bende hiic İLGİLENMEZ!CEVAP BİLE YAZMAZ..DEYİNCE!BOL AYIP MAİLLERE MARUZ KALDIM...
--
BİZDE ERKEKLER ERKEKLERE TAPARLAR!
*O SEBEPTENDİR YA!ÜLKEM ASLA BİR TÜRK/MÜSLÜMAN TARAFINDAN!YÖNETİLEMEDİ:(
*
BU SON*DUR.SAGLIKLI,MUTLU,SEVGİ DOLU NESELİ OLUNUZ AİLECE..KIZLARIDA AYRICA GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM..
*
ARADA MHRMAHIMIZIN ANILARINI PAYLASSAN ARTIK!KEDİLER YERİNE:(

Adsız dedi ki...

BURAYADA YAZDIM..HEMDE COK..AMA SİLİNMİS GALİBA?

Adsız dedi ki...

bu muzo bey>;NE KADAR ÖZGÜR BİR ADAM DEGİLMİ!
*HAYRAN OLDUM ONDAKİ O GÜCE!
BRAVO.
ONA İNSAN SEVGİ,SAYGISI GÖNDERİYORUM BURADAN.
KESKE BİZLERDE ONUN GİBİ KOCAMAAAN İNSANLAR OLABILSEYDİK..TÜM TÜRKİYEDEN BAHSEDİYORUM!