Süleyman abi, Süleyman CENNET; köyümüzün yerlilerinden olup Datça Yarımadası'nın en büyük badem, çağla, bal ve zeytinyağı pazarlamacısıdır.
Köylüden bir malı 1 liraya aldıysa ufak bir kâr koyarak Türkiye genelindeki alıcılara satar. Çağla ve badem zamanı köyün içerisi Türkiye'nin dört bir yanından gelen soğuk hava depolu kamyonlardan geçilmez. Badem ve çağla borsası Hızırşah köyünde belirlenir.
Süleyman abi, köyün en sevilen simalarındandır. Her kimin olursa olsun düğününde, nişanında, sünnetinde, vs. mutlaka altın takar. Köylüden aldığını köylüye veren birisidir.
Tam da param bitmişti ki Süleyman abi: "Taze bademin varsa kır." dedi.
Taze badem de her badem ağacından olmuyor. En değerlisi bizim 'Nurlu' dediğimiz, diğer tabiriyle A1'mi ne diyorlar işte odur.
Taze badem de her badem ağacından olmuyor. En değerlisi bizim 'Nurlu' dediğimiz, diğer tabiriyle A1'mi ne diyorlar işte odur.
Bende de 4 tane Nurlu Badem ağacı var; lakin bu Nurlu bademler de son yıllarda bir hastalık buldu, ilaç milaç fayda etmiyor. Ağaçların dalları, körpe filizler yavaş yavaş kurumaya başladılar.
Bu mevsimde Nurlu badem sopalarla vurmayla düşürülmez, taze badem toplanacaksa şayet mutlaka elle, tek tek toplanmalıdır. Yoksa sopalarla ne kadar vurursan vur düşmez, düşmediği gibi de zaten hastalık bulmuş olan ağacın bütün yeni filizlerini de kırarsın, onun için mutlaka ağaca çıkıp, ağacın içine girip tek tek toplamalısın.
Neyse 50-60 kilo kadar topladım. Toplanan bademler iki aşamadan geçiyorlar; birincisi yeşil kabukları kırılacak, yeşil kabuklar kırıldıktan sonra kabuklu badem, bademi kırmadan, bademe zarar vermeden tekrar kırılacak. Anlayacağınız iki zahmetli iş.
Nurlu bademin boyutunu daha iyi görebilmeniz için ortaya bir çay bardağı koydum. Çay bardağı da bildiğimiz çay bardaklarından büyükçe, varın bademin büyüklüğüne siz karar verin.
Kırılan bademler kararmaması için derhal buzdolabına konulmalıdır. Resimde de görüldüğü gibi 50-60 kilo bademden 10 kilo kadar iç çıkarttım. Bademlerin toplanması, yeşil ve diğer kabuğunun kırılması zaman aldığından iki ağaçtan toplaya bildiğim kadarını topladım. diğer iki ağacınkini de toplayabildiğim kadarını toplayacağım kalanları da sopalarla düşürmek üzere açılmasını bekleyeceğim.
Neyse 50-60 kilo kadar topladım. Toplanan bademler iki aşamadan geçiyorlar; birincisi yeşil kabukları kırılacak, yeşil kabuklar kırıldıktan sonra kabuklu badem, bademi kırmadan, bademe zarar vermeden tekrar kırılacak. Anlayacağınız iki zahmetli iş.
Nurlu bademin boyutunu daha iyi görebilmeniz için ortaya bir çay bardağı koydum. Çay bardağı da bildiğimiz çay bardaklarından büyükçe, varın bademin büyüklüğüne siz karar verin.
Kırılan bademler kararmaması için derhal buzdolabına konulmalıdır. Resimde de görüldüğü gibi 50-60 kilo bademden 10 kilo kadar iç çıkarttım. Bademlerin toplanması, yeşil ve diğer kabuğunun kırılması zaman aldığından iki ağaçtan toplaya bildiğim kadarını topladım. diğer iki ağacınkini de toplayabildiğim kadarını toplayacağım kalanları da sopalarla düşürmek üzere açılmasını bekleyeceğim.
İç bademlerin fotoğrafını çekmek için buzdolabından çıkarttım.
Süleyman abinin soğuk hava deposu olduğu için bademleri kendisi işleyip alıcılarına temizlenmiş olarak satıyor. Her ne kadar 28 liradan alırım dediyse de sağ olsun benden 30 liradan aldı.
Duydum ki alıcılar taze bademi, buz bademi 40-45 liradan satıyorlarmış. Yazık vatandaşıma. Ben zaten Süleyman abiye 30 liraya verdiğime utanıyorum, vatandaşımız bir kilo bademe 40-45 lira verip alıyorlar ya ona çok üzülüyorum. Ne özelliği var ki bu taze bademin? Bir işe mi yarıyor, veya bir yaraya merhem mi oluyor?
İnanın şimdiye kadar 10 tane bile yemedim, yediysem namerdim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder