Nevşehir'de bulunduğumuz süre içerisinde ki yolculuklarımızdan birisi de Avanos'aydı. Gezimiz süresince yollar tenhaydı, yoğun bir trafik olmadığından sağa-sola bakarak seyrettik.
Avanos'a gelir gelmez ilk gezintimiz Kızılırmak üzerinde bulunan bu çelik halatlar ve tahtadan yapılmış köprüyü geçmek oldu. Köprü 1973 yılında yapılmış olup 180 metre uzunluğundaymış. Adrenalin olsun babından köprüde hoplaya zıplaya yürüyerek tahta köprüyü sallandırıp durduk. (Çok eğlenceli oldu)
Bu gördüğümüz Kızılırmak, bizim Çorum'un yakınlarından da geçmektedir. Bir ara kendimi memleketimde sandım.
Köprüyü geçtikten sonra karşı sahilden Avanos Merkez Camiinin görüntüsü gerçekten çok güzeldi.
Karşı kıyı, ırmağın da vermiş olduğu güzellikle bir başka görünüyordu.
Irmak boyunca konuşlanmış olan kaz ve ördekler Kızılırmağa ayrı bir güzellik katmış.
Epey bir müddet kazların ve ördeklerin kendi aralarında kümeleştikleri, kendi aralarında gruplaştıklarını seyrettik.
Doğaya özgü kesme taşlardan yapılmış binalar ilçeye ayrı bir güzellik katmıştı.
Kızılırmak, burada adacıklar meydana getirmiş. Meydana gelen bu adacıkları da ördek ve kazlar yurt edinmişler. Belediye de adacıklara Avanos'un toprak yapımı çömlek ve testilerinden koyarak görüntüyü bir kat daha güzelleştirmiş.
Irmak kıyısında bulunan parkta düzenli, temiz cafe, lokanta, çay bahçesi, v.s. yerler gelen misafirlerin hizmetine sunulmuş. Gölgede kaz ve ördek sesleri eşliğinde oturmak insanı gerçekten dinlendiriyor. Yıllardan beri bir ırmak kenarında oturmamıştım. Deniz görmekten sıkılmıştık artık.
Avanos'un hemen meydanında bulunan bu görüntü dikkatimizi çekti. Burası, Çömlekçi Anıtıymış.
Bu gördüğümüz Kızılırmak, bizim Çorum'un yakınlarından da geçmektedir. Bir ara kendimi memleketimde sandım.
Köprüyü geçtikten sonra karşı sahilden Avanos Merkez Camiinin görüntüsü gerçekten çok güzeldi.
Karşı kıyı, ırmağın da vermiş olduğu güzellikle bir başka görünüyordu.
Irmak boyunca konuşlanmış olan kaz ve ördekler Kızılırmağa ayrı bir güzellik katmış.
Epey bir müddet kazların ve ördeklerin kendi aralarında kümeleştikleri, kendi aralarında gruplaştıklarını seyrettik.
Doğaya özgü kesme taşlardan yapılmış binalar ilçeye ayrı bir güzellik katmıştı.
Kızılırmak, burada adacıklar meydana getirmiş. Meydana gelen bu adacıkları da ördek ve kazlar yurt edinmişler. Belediye de adacıklara Avanos'un toprak yapımı çömlek ve testilerinden koyarak görüntüyü bir kat daha güzelleştirmiş.
Irmak kıyısında bulunan parkta düzenli, temiz cafe, lokanta, çay bahçesi, v.s. yerler gelen misafirlerin hizmetine sunulmuş. Gölgede kaz ve ördek sesleri eşliğinde oturmak insanı gerçekten dinlendiriyor. Yıllardan beri bir ırmak kenarında oturmamıştım. Deniz görmekten sıkılmıştık artık.
Avanos'un hemen meydanında bulunan bu görüntü dikkatimizi çekti. Burası, Çömlekçi Anıtıymış. Yörenin çömlek yapımında simge olan bu heykeli HÖmer Taşkın yapmıştır
Anıt iki ayrı bölümden meydana gelmiş. Anıtın kaidesi köfeki taşından dikdörtgen şekilde olup, iç kısmında dokuma tezgâhında bir kadın ile bir kız çocuğu, yörenin ünlü düz yaygılarından dokurken kabartma olarak tasvir edilmiş.
Anıtın ikinci bölümünde, kaide üzerinde çömlekçi çarkını bacakları arasına almış bir çömlekçi, çömlek imal ederken tasvir edilmiş
Yanında da yapmış olduğu çömleklerden örnekler görülmektedir. 
Avanos'un merkezinde bulunan Atatürk heykelinden görüntüler.Ön plandaki kabartmada; Kapadokya'nın 'Güzel Atlar Diyarı' resmedilmiş. Peri Bacaları ihmal edilmemiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder