Mübarek Kurban Bayramının arifesinde Şrf ve yengesini alarak kabirleri ziyarete gittik. Hıdırlık denilen yerde yatan büyüklerimizle başladık ziyarete.
Önce, hiç görmediğim dedem Lütfi MUSAĞAĞAOĞLU'nun mezarına geldik. Burada dedem, anneannem, teyzem ve akrabadan bir kaç kişi yan yana yatmaktadır.
1304; yani 1888 doğumlu, Osmanlı İmparatorluğu zamanında doğup 1956 yılında Cumhuriyet Türkiye'sinde 68 yaşında vefat eden dedemin mezarının başına geldim. Bana anlatılanlara göre dedemin mezarını Ankara'da yatan rahmetli dayım Cevdet bey yaptırmış. O zamanların imkanlarıyla ne kadar güzel yazı yazılmış mezar taşına vede ne kadar iyi malzeme kullanılmış ki 55 senedir dimdik ayakta duruyor mezar...
Hemen yanında da rahmetli teyzem Fikret Hanım yatmakta. O zamanlar ben Şırnak'ta olduğumdan dolayı mezarını Haşim ağabeyimle Füsun Ablamla Selim ağabeylerim yaptırmışlar. Sağ olsunlar.
Rahmetli anneannemi çok iyi hatırlıyorum. Gene Osmanlı İmparatorluğu zamanında 1896 yılında doğup Cumhuriyet Türkiye'sinde 94 yaşında vefat eden Sıdıka Hanımefendi'nin mezarları başında Fatiha okuduk.
Dedemlerin bulunduğu yerin hemen 1-2 metre kadar altında bulunan yerde annemin teyzesinin oğlu Dr. İlhan dayımın mezarı bulunmaktadır.
Rahmetli İlhan dayım çok değerli bir insandı. Haftanın belirli günlerinde fakir ve yoksulları hayrına muayene eder onlara ilaç firmalarının verdiği ilaçlardan verirdi. Çorum halkı İlhan dayımın bu iyiliğini hiç unutmadı, yeni açılan bulvarlardan birisine "Doktor İlhan GÜREL Bulvarı" adını verdiler. Mezar taşında aynen şöyle yazmaktadır:
"ELLERİNLE HALKA SUNDUĞUN ŞİFA
FAKİR FUKARADAN ALINAN DUA
KABRİNE RAHMETTEN
BİR BULUT OLMUŞ
RAHAT UYU, BİZDEN NAÇİZ FATİHA"
Burada da İlhan dayımın kız kardeşi yatmaktadır.
Burada da, hemen İlhan dayımın mezarının yanında annesi, annemin teyzesi Adeviye Hanımefendinin mezarı bulunmaktadır.
Çorum'un bu kesiminde bulunan mezarlık, ziyaretçi akınına uğrayıp dolup taşmıştı.
Dedemin ziyaretinden sonra Şrf'nin annesi, rahmetli kaynanam Nuriye Hanımefendi ile oğlu, kayın biraderim Turan'ın mezarlarının başına gelerek Fatiha okuduk. Hemen arkada yeşil levhalı yerde ise hiç görmediğim ve tanımadığım kayınpederim Abdulkadir Beyefendi yatmaktadır.
Kayın pederim Abdülkadir Bey ile, onu hiç görmeyen torunu Çorumspor'un kalecilerinden genç yaşta intihar eden Semih yeğenimiz yatmaktadır. Ruhlarınız şâd olsun...
Mezarlığı gezerken şehit mezarlarını da gördüm, onlarında ruhlarına Fatiha okudum. Burada; 1994 yılında şehit olmuş Davut SARI isimli bir Mehmetçiğimiz yatmakta. İnternetten araştırdım ama nerede şehit olduğunu bulamadım. Nûr içinde yat şehidim...
Burada ise gene şehit Mehmetçiklerimizden 1990 yılında şehit olan Abdullah isimli bir askerimiz yatmaktadır.
Mezar taşlarına bazı yazılarda yazmışlar. Dikkatimi çekenlerini fotoğraflarını görüntüledim. Burada babası ölmüş birisi babası için mezar taşına şöyle bir yazı yazdırmış:
"BİLİRİM SIĞMAZSIN BİR KAÇ MISRAYA, ANLATMAK İSTERİM SENİ DÜNYAYA, ACELEN NEYDİ Kİ UÇTUN SEMAYA, MEZARIN BAŞINDA AĞLARIM BABA"
Buradaki mezar taşında da aynen şöyle yazmaktadır:
"KARA YERDE BİZE BİR EV YAPMIŞLAR
KAPISI YOK BACASINI YIKMIŞLAR
BEN ÖLÜRSEM KİMLER YUMAR GÖZÜMÜ
BİR BELLİ TAŞ DİKİN BAŞIMA
YAKASIZ GÖMLEĞİ SERİN DÖŞÜME
EBEDİ YURDUMA BENİ KOYDULAR
DÜNYA HASİYETİNİ ORDA SORDULAR
ŞURDA BİR GARİP ÖLDÜ DUYDULAR
BEN BİR GURBETÇİYİM"
Şöyle mübarek bir günde mezarlık ziyaretine gitmem ruhumu ısıttı, Bu dünyadan gelip geçmiş insanların yanlarında olmak, onların ruhlarına Fatiha okumak çok güzel bir duydu oldu benim için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder