

Çok sevimli ve sempatik olan annelerinin memleketi olan Osmancık ilçesine geçmişler önce. Cumartesi günlerini Osmancık'ta geçirdikten sonra, bu sabah Çorum'a gelerek Hasan Zahir'de mola verdiklerinde beni aramışlar.
Geçen sene Bursa'ya gittiğimde pek fazla sohbet, muhabbet edemediğimiz Haşim ağabeyimle ve yengemle, bu dağ lokantasında eski günleri andık.
Yıllar önce babaannemle, minibüsle Merzifon'a giderken o yıllar ortaokul veya lise talebesi olan Haşim ağabeyimi ve arkadaşlarını, burada, bu yolda bisiklet sürerken görmüştüm.
Daha sonra, Haşim ağabeyim; "Sen işlerini hallet, akşam görüşürüz." diyerek bizden ayrıldılar.
Haşim ağabeylerin Çorum'daki ikinci durağı ise halası (annem) ile eniştesi (babam) oldu.

Haşim ağabeyim, yanlış hatırlamıyorsam 1970-71 yıllarında ayrılmıştı Çorum'dan. Ankara'ya okumaya gitmişti. Sonra rahmetli dayım Cevdet Beyler de Ankara'ya taşınmışlardı. Bunca geçen seneden sonra akrabalardan kimseler kalmadı Çorum'da.
Haşim ağabeyim en son Teyzem Fikret'in (büyük halasının) ölümünde Çorum'a cenazeye gelmişti. 1996 yılıydı, ben de izin alarak cenazede bulunmuş, en son tüm akrabalar o günü cenaze dolayısıyla toplanmıştık Çorum'da...
Haşim ağabeyim, sağ olsun, o yol yorgunluğuna rağmen bizleri kırmayıp ziyaretimize de geldiler. MHRMH'ı da ilk defa gördüler.

Sağ olsun Haşim ağabeyimin konuşmaları da çok hoş ve güzel. Örneğim 'Alperen'in ne demek olduğunu öğrendim kendisinden. (CERENMUS; bu arada kulaklarını da az çınlatmadık değil)
Birsen yengem, anneleri ve annem...
Değerli yengem Birsen Hanım, Şrf ve MHRMH.


İyi ki geldiniz Haşim Ağabey, keşke hiç gitmeseniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder