Genelde yazlıkçıların gitmesiyle ilçe; cins, cins olmayan köpeklerle dolar. Yazlıkçıların bir heves uğruna alıp, bakamadıkları köpekleri, köpek kadar vicdanı olmayan, hayvani ruhlu, karaktersiz; çocukları da kendilerine çekmiş şerefsizlerin salı vermeleriyle dolar taşar. Tabii ki bunlara bakmak, tedavi etmek, ilgilenmek belediyemizle halkımıza kalır...
Halkımız, bırakanlardan çok bırakılanları sevdiği için elinden gelen şefkati göstererek sokakların bomboş olduğu sezonda bile bırakılanları hiç bir zaman aç bırakmazlar.
Bu bırakılanlar haliyle, sahte bir sevgiden sonra sahipsiz kaldıklarında bir boşluğa düşmekte ve bırakanlarını bulamadıkları için kendileriyle uğraşmak zorunda kalırlar.
İşte, fotoğrafta da böyle bir görüntü gözler önünde. Bırakılanlar kendi aralarında gruplaşarak bırakan sahiplerinden öğrendikleri hünerlerini gösteriyorlar. Bir ay kadar sahibiyle Datça sokaklarında, villalarında, bahçelerinde gördüklerini aynen hemcinslerine uyguluyorlar. Kötü insan olan sahipleri hayvancağızları bir ayda nasıl bu şekilde eğitebiliyorlar anlamakta güçlük çekmeye gerek yok. Sahipleri de böyle zaten bunların; fotoğrafta görüldüğü gibi iki cins Alman kurdu ile bir başka cins, sahibinin tüm kötü yönlerini almamak için direnmiş bir başka köpeğe zarar vermek için kovalamışlar. Hayvan son çareyi denize girerek kurtulmaya çalışmış...
Daha çok yazacaktım ama sinirden yazamıyorum... Devamını siz yazın... Dilediğiniz gibi yazın, dilediğiniz kadar ağır yazın...
6 yorum:
çok tipik ne yazıkki. ve bu insanlar bir de hayvansever olmakla övünüyorlar. hayvanı attıktan sonra da o kadar geçerli bahaneler sıralarlar ki ağlamklı bir ifadeyle...
Değerli Başak, yazınıza aynen katılıyorum. Öyle bir anlatırlar ki insanın ağlayası gelir.
Yorumsuz..
İnsan tatile giderken geriye saksıdaki çiçeğini bırakamıyor, sorumluluğunu aldıysan ömür boyu.. Bazı ülkelerde insanlara kedi-köpek alırken psikolojik test uyguluyorlarmış, o testten geçemezsen vermiyorlar köpeği. Bizde de hayvanlar petshop denen o rezalet yerlerde sergileniyor, mıncıklanıyor, satın alınıyor, başkalarına övünme aracı olarak bir yaz sergileniyor ve yaz bitince terk ediliyor. Ya da daha beteri dövülerek, köpek kavgasında kullanılmak üzere yetiştiriliyor, başkasına gücü yetemeyen sapıklarca işkence görülüyor. Allah da bu insanları daha beter etsin, kullandıkları o iğrenç cümledeki gibi "köpek gibi süründürsün" başka ne diyeyim..
Ağzına sağlık CERENMUS!
tam bu fotoğrafını çektiğiniz noktada feci bi kavga ettik biz geçen yaz.
kardeşimle denize girip güneşleniyorduk, bi köpek gelip şemsiyenin gölgesine sığındı, su verdik, şezlonglarımızın arasında uyudu bi süre. sonra çocuklu bi aile gelip yanımıza yerleşti. tam biz kalkarken köpekçik denize girmeye kalktı, çocuklu ailenin babası köpeğe taş atmaya başladı kovalamak için.
biz "ne yapıyorsunuz, ne zararı var hayvanın size, hava çok sıcak, bırakın serinlesin" diye müdahale edince kavga çıktı. neymiş efendim, köpekler çöplere girip çıkıyormuş, pislermiş, çocuklarıyla aynı yerde suya giremezlermiş. çok çirkin insanlardı, koskoca adam arkamızdan ağza alınmayacak küfürler etti.
şimdi düşününce o insanlarla aynı suya girdiğim için ben kendimden tiksiniyorum. kendi çocukları var, başka canlılara karşı merhametli olurlar zannediyordum ama çok yanılıyormuşum.
Sayın F.D.;
Bir aralar Datça kaymakamı köpeklerin denize girmelerini yasaklamıştı. Gariban emir kulu zabıtalar işi gücü bırakmış denizde köpek kovalıyorlardı.
Kaymakam efendinin karı zaten denize girmezdi ne akla hizmet ederek hayvanların hareketleri kısıtlıyordu anlayamıyorum. Allah'a mı şirin görünmeye çalışıyordu? Hükümete mi?
Ah sizin gördüğünüzü, size yapılanlara şahit olsaydım o pislikleri orada barındırmazdım, asıl onlar pis vücutlarıyla doğayı kirletiyorlar, lanet olsun onlara.
Bu yaz gene Datça'da plajdayım, oranın sahipleri biziz. Köpeklerimiz de oranın sahipleri. Datça'yı deniziyle, köpeğiyle seven gelsin, sevmeyen defolsun gitsin.
Yorum Gönder